2.GÜN OHRİ-STRUGA-KALKANDELEN-ÜSKÜP

Makedonya’nın incisi Ohri’deki otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı ardından Struga’ya doğru hareket ediyoruz. Dünyanın en derin göllerinden biri olan Ohri Gölü’nün kenarına kurulan şairler şehri olarak da anılan Struga’nın göle nazır evleri, otelleri ve boylu boyunca uzanan sahili sadece Makedonları değil, dünyanın dört bir tarafından gelen turistleri cezbediyor. Sıradaki durağımız Kalkandelen.

Vardar Ovası’nı geçtikten sonra Şar Dağları’nın eteklerinde kurulu ve Pena Nehri kenarında bulunan kente ulaştıktan sonra şehir turumuza başlıyoruz. İbadethane olması yanı sıra bir resim tablosunu andıran Alaca Camii’ni ziyaret ediyor, ardından mimarisi ve bahçesiyle cennetten köşe bir olan Harabati Baba Tekkesi’ni geziyoruz. Kalkandelen turumuzdan sonra rotamızı Makedonya’nın başkenti Üsküp’e çeviriyoruz.

Üsküp’te göreceğimiz yerler arasında Yahya Paşa Camii, İsa Bey Camii, Mustafa Paşa Camii, Murat Paşa Camii, Kapan Hanı, Sulu Han ve Taş Köprüyü görüp, Vardar Nehri’nin kıyısından ve nehrin karşı tarafında bulunan Türk ve Yahudi mahallelerini seyrederek yürüyüşümüze devam ediyoruz. Bu yürüyüşümüzde Makedonya Meydanı’nı, Osmanlı Köprüsü’nü ve Davut Paşa Hamamı’nı dışarıdan görüp, Türk Çarşına girecek ve Tarihi Türk Çarşısı’nda 1550 yılında yapılmış olan, günümüzde ise Güzel Sanatlar Akademisi olarak kullanılan Kurşunlu Hanı göreceğiz. Akşam yemeği Üsküp’te restoranda sonrasında otele hareket.

3.GÜN ÜSKÜP-MATKA-PRİŞTİNE-PRİZREN-ÜSKÜP

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı ve ardından dünyanın en güzel kanyonlarından bir olan Matka Kanyonu’na doğru yola çıkıyoruz. Sakinliğinin yanında, muhteşem doğasında büyüleneceğiniz kanyon, eşsiz doğa güzellikleri ve bine yakın farklı bitki çeşidiyle saklı bir cenneti andırıyor. Matka Kanyonu’nu turumuzdan sonra Osmanlı mirası dünyanın en genç ülkelerinden biri olan Kosova’ya hareket ediyoruz.

Kosova sınırını geçtikten sonra başkent Priştine turumuza başlıyoruz. Priştine’ye varışımızın ardından panoramik şehir turumuzda, 19.yüzyıldan kalma Saat Kulesi, Osmanlılar'ın 15.yüzyılda yaptırdığı Fatih Sultan Mehmet Külliyesi, özgün iç süslemeleri ile öne çıkan 18.yüzyılın önemli eserlerinden Yaşar Paşa Camii’ni görüyoruz. 1389 Kosova Muharebesi sonucu Kosova Ovası'nda şehit edilmiş Osmanlı Padişahı Sultan Murat Hüdavendigar Türbe’sini ziyaret ediyor ve manzaralar eşliğinde Prizren’e doğru yola çıkıyoruz.

Sokakta sık sık Türkçe muhabbetleri duyacağınız, 5 vakit minarelerinden ezan sesleri yükselen, yol ve dükkan levhalarındaki Türkçe ibareleri ile ilk görüşte Anadolu kenti benzeyen veren Prizren’deki gezimizde, Sinan Paşa Camii, Meryemana Kilisesi, Halveti Tekkesi, Mehmet Paşa Camii ve Hamamı ve Taşköprü’yü ziyaret ediyoruz. Prizren’de restoranda alacağımız akşam yemeği ve sonrasında Üsküp’e hareket ediyoruz.

4.GÜN ÜSKÜP-BELGRAD

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı ve sonrasında Sırbistan`ın başkenti, Avrupa’nın en eski kentlerinden biri olan Belgrad’a doğru yola çıkıyoruz.

Sırpçada “beyaz şehir” anlamına gelen Belgrad şehir gezimize başlıyoruz. Parlamento, Eski Saray, Ulusal Müze, Terazi Çeşmesi’ni görerek başlıyoruz. Eski kentin Tuna ve Sava Nehirleri’nin birleşme noktasına hâkim olarak kurulmuş Belgrad Kalesi’ni, Kalemegdan, Saat Kule ve İstanbuliç ve dış kapılarını, Tuna Nehri ve Sava Nehirleri’nin buluştuğu noktayı, Bayraklı Camii, Sokullu Mehmet Paşa Çeşmesini, Damat Ali Paşa Türbesini ve Askeri Açık Hava Müzesini ziyaret ediyoruz ve turumuzu tamamlıyoruz. Serbest zaman sonrasında akşam yemeği ve konaklama için otele geçiyoruz.

5.GÜN BELGRAD-SARAYBOSNA

Otelimizde kahvaltımızı yapıyor ve ardından Balkanların Kudüs’ü, Bosna-Hersek’in başkenti Saraybosna’ ya hareket ediyoruz. Yolumuz boyunca eşsiz doğa manzaraları bize eşlik edecek.

1914’te Avusturya-Macaristan Veliahdı Arşidük Franz Ferdinand’ın Sırplar tarafından burada öldürülmesi üzerine I.Dünya Savaşı’nın çıktığı yer olan Saraybosna, barındırdığı dini çeşitliliği ile Avrupa’nın Kudüs’ü kabul edilir. Saraybosna, 1991-1995 yılları arasındaki savaşta Saraybosna Kuşatması sürecinde büyük tahribata uğramış olmakla birlikte güzelliğini halen korumaktadır.

Saraybosna’daki turumuza kuşatma döneminde günlerce yanan ve milyonlarca el yazması eserin yok olduğu Milli Kütüphane, İnat Kuca, Hünkâr Camii ve 1914’de I.Dünya Savaşı’nın patlak vermesine sebep olan Franz Ferdinand Suikasti’nın yaşandığı Latin Köprüsü’nü görerek başlıyoruz. Eski kentin Avusturya-Macaristan döneminde inşa edilen Ferhadiye Caddesi boyunca İsa’nın Kalbi Kilisesi, Sonsuz Ateş Anıtı, Pazar Yeri Katliamı’nın yaşandığı Açık Pazar, Sinagog, Ferhadiye Camii’ni ziyaret ediyoruz. Ardından Osmanlı döneminde imar edilen Başçarşı turuna başlıyoruz, Morica Han, Gazi Hüsrev Bey Külliyesi, Bakırcılar Sokağı, Çarşı Camii, Sebil, Osmanlı Saat Kulesi’ni görerek gezimizi tamamlıyoruz. Akşam Başçarşı’da Sarajevo’nun meşhur Cevabi’sini yiyeceğiz ardından otele hareket.

6.GÜN SARAYBOSNA-HAYAT TÜNELİ-VRELO BOSNE-TRAVNİK

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı ve ardından Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından odaların boşaltılması. Sonrasında Vrelo Bosne Milli Parkı’na geçiyor, doğa şölenin tadını çıkarıyoruz. Kuşların, kuğuların, ördeklerin özgürce yaşadığı bu doğal parkta Bosna Nehri’nin su kaynaklarını ve yeşilin her tonunu görme imkanı buluyoruz.

Vrelo Bosne turumuzdan sonra savaş döneminde Saraybosna’nın yaşam kaynağı olan Hayat Tünel’ine geçiyoruz. Bosna Savaşının acımasızlığını ve kuşatmayı delmek için kazılan bu tünelin hikâyesini rehberimiz anlatımı ile dinliyoruz. Tünelin yapımı esnasında çekilmiş olan videolar ile hazırlanmış sunumu izleyerek savaşın yıkıcılığına bir kere daha şahit oluyoruz. Tünelin içinden geçtikten sonra yapımında kullanılan alet edevatın da sergilendiği, çeşitli savaş malzemeleri ile iç içe bulunan müzeyi ziyaret ediyoruz.

Sonrasında Bosna Nehri eşliğinde manzaralı yollarımız ile Vezirler Şehri Travnik’e hareket ediyoruz. Yolda 116 sivil Boşnak’ın Hırvat askerler tarafından vahşice katledildiği Ahmiçi köyünü ziyaret ediyoruz. Ahmiçi köyü camisi avlusunda yapılmış olan şehitler anıtı ve yapılan katliamın fotoğraflarının bulunduğu sergi salonunu ziyaret ediyoruz. En küçüğü 3 aylık ve en yaşlısı 86 yaşında öldürülen 116 kişi ve hikâyelerini rehberimizden dinledikten sonra Travnik’e hareket ediyoruz.

Travnik’e varışımız ile Travnik Kalesi’ne çıkıyor, içerisinde bulunan kule, müze, minare, askeri alanları görüyoruz. Sonrasında Nobel Ödüllü Yazar İvo Andriç’in Evi (Eseri “Drina Köprüsü”), Bosna Savaşı’na gönüllü olarak katılan ve şehit olan ilk Türk Selami Yurdan’ın Kabri, Alaca Camii ve Arastası, Vezir Türbeleri, Saat Kulesini görüp Göksu Nehri’nin (Plava Voda) kaynağına ulaşıyoruz. Fatih Sultan Mehmet’in kaynağından su içtiği gürül gürül akan ırmağın kenarına kurulmuş olan Lutfina Kahva’de dinlenmek ve meşhur Boşnak kahvesini içmek için serbest zaman sonrasında Saraybosna’ya doğru hareket ediyoruz

7.GÜN SARAYBOSNA-MOSTAR-BLAGAY-POCİTEL-TREBİNYE

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı ve sonrasında Bosna Nehri’nin kaynağı Vrelo Bosne’yi gezeceğiz. Vrelo Bosne gezimiz sonrasında dünyaca meşhur Mostar şehrine doğru hareket ediyoruz.

Güzergâhımız boyunca Neretva Nehri, vadiler ve doğa harikası manzaralar bizlere eşlik ediyor. Eski bir Osmanlı kasabası olan Konjic’i geçtikten sonra II.Dünya Savaşı’nda önemli olaylara tanıklık yapmış Jablanica üzerinden Mostar yolculuğumuza devam ediyoruz.

Neretva Nehri üzerinde bulunan, 1557’de Mimar Sinan’ın öğrencilerinden Mimar Hayreddin’in inşa ettiği Mostar Köprüsü ile turumuza başlıyoruz. Mostar Köprüsü, 1993’de Hırvat topçu ateşiyle yıkılmış daha sonra 2004 yılında Türkiye’nin de büyük desteğiyle orijinal malzeme ve dönemin inşa teknolojisiyle yeniden yapılmıştır. Mostar Köprüsü’nün ardından Koski Mehmet Paşa Camii ve Kuyumcular Çarşısı’nı geziyoruz sonrasında Mostar Çarşısı’nda serbest zaman veriyoruz. Sıradaki durağımız Blagay Tekkesi.

Serbest zamanın ardından Blagay’a doğru hareket ediyoruz. Avrupa’nın en güçlü su kaynaklarından olan Buna Nehri’nin doğduğu yere kurulmuş olan Blagay Tekkesi(Alperenler Tekkesi). Blagay Tekkesi, Buna Nehri’nin kaynağının bulunduğu mağaranın ağzına kurulan muhteşem doğası ve mimarisiyle nevi şahsına münhasır bir dergâhtır.

 Poçitel, Osmanlı döneminde kervan yolunun gözcülüğünü yapan ve Neretva Nehri kenarındaki bir tepeye kurulu eski Türk köyüdür. Poçitel’den sonra Trebinye’deki otelimize hareket ve akşam yemeği ve konaklama.

8.GÜN TREBİNYE-KOTOR-BUDVA-İŞKODRA-TİRAN

Otelde kahvaltımızı yapıyor ve sonrasında Adriyatik Denizi’nin incisi dünyanın en genç ülkelerinden biri olan Karadağ’a doğru yola çıkıyoruz. İlk durağımız Kotor.

Yolumuz UNESCO koruması altındaki muazzam bir orta çağ köyü olan Perast’tan geçiyor. Perast sahiline bakan iki küçük adadan birincisi bir manastır adası olup ve turistik ziyarete kapalı olan Sveti Djordje Adası, diğeri ise insan eliyle 600 yıl önce yapılmış olan Lady of the Rocks (Kayaların Leydisi) adasıdır.

Kotor, fiyortları ile meşhur nefes kesici bir orta çağ kasabası. Surlarla çevrili Kotor şehrindeki yürüyüş turumuzda, Deniz Kapısı, Silah Meydanı, Tarihi Saat Kulesi, Utanç Sütunu, Beskuca Sarayı, Aziz Triphon Kilisesi, “Dedikodu” Çeşmesi, Aziz Nikola ve Aziz Luka Kiliseleri’ni, eski kentin önemli meydan ve malikânelerini göreceğiz. Kotor turumuzun ardından sıradaki durağımız muhteşem sahilleri ile ünlü Balkanlar`ın popüler tatil merkezlerinden Budva. Budva eski şehrini yürüyerek geziyor ve İşkodra Gölü kıyısındaki göl ile aynı adı taşıyan İşkodra’ya hareket ediyoruz

Yolumuza, zamanında balıkçıların yerleşim alanı olan bir adanın kamulaştırılması ve sonrasında Singapurlu bir multi-milyardere satılması ile turizme kazandırılan muhteşem St.Stefan`ı panoramik olarak tepeden görebileceğiniz bir noktada mola veriyoruz. Adriyatik kıyıları boyunca rotamız Bar ve Petrovac şehirlerinden geçiyor.

435 sene boyunca Osmanlı İmparatorluğu tarafından yönetilen İşkodra, Osmanlı ordusunun en önemli askeri üslerinden biriydi. Tarihi Rozafa Kalesi’ni gördükten sonra Tiran’a doğru hareket ediyoruz. Tiran Havalimanına geçiş ve İstanbul’a hareket.